Thursday, April 5, 2007

"Vakti zamanında bir mübtela'nın meftun oduğu Muhatabına, yazdığı nağmeden alıntı.."

......
...

Herşey, herşey bir şekilde hallolurda ya elinde olmayan, elinin kolunun bağlı olduğu durumlarda..

İçinde volkanlar patlıyorsa, 'yokmu bir çare!' diye inliyorsan ve biçareysen...
Kim, kim bulabilir ki çare. Tek merci, tek çare orası. Ve yönelirsin sahibine;
"Allah ne güzel dostdur, O herşeye yeter." fehvasına sarılırsın.
Sarılırsın da merhem olur yarana, sabretmeyi de öğrenirsin bununla.

Zira içindeki volkanları patlatan, vesileleri yaratan ve dahi ne hissediyorsan, ne kadar ulvi bir sevgiyse içindeki, onuda yaratan, yoktan var eden değilmidir.

Beyazıd-ı Bistami gibi damlada boğulmaktan, Mevlana gibi deryayı bulmaya yönelmek gelir aklına. Hoş! Sen, Beyazıd'ın binde biri bile değilsindir, yine de bunu düşünmek bile yeşertir ümitleri, hafifletir içindeki yangını.

...
..