Wednesday, September 5, 2007

-di li Zamanda. Ama Geçmemiş...

26 Ekim 2003 Pazar.
Ramazan a çeyrek kala. şimdiden ramazan ın ve akabinde bayramın mübarek olsun.
Ve Allahın selamıda üzerine olsun.

İnsalığın iftiharı ve kâinatın özü, sebebi Efendimiz(s.a.v.) insan oğlunun ulaşabileceği, hak olan her cephede son noktaya kadar gitmiş, en yüksek dereceler kendisinde zuhur etmiş ve ilahi ahlak onda öyle tecelli etmiş ki, mele-i alâ nın sakinleri bile, onun çıktığı noktalara ulaşamamış. Yaratılmış olarak, merhamet onda son noktasını yaşamış, şevkât yine onda görebileceği en uç noktayı görmüş ve aşk.
Aşk onda öyle tecelli etmiş ki, adeta bütün evreni sarmış, ona dokunmakla yada onu görmekle şereflenen bir daha yanmaktan kendini alamamış. Yanmış, yanmış...
ve enaniyetten sıyrılarak kendini bilmenin ve ondan ötürü Rabbini bilmenin, o engin, sınırsız huzurunu yudumlamış.

ve şairin değimiyle; ağlayan bir öksüz çocuk olsunda, onun hıçkırıklarında o olmasın. Bir annenin yavrusundan uzak kaldığı uzun bir anda, yavrusuna olan o derin şefkat ve merhametinde o olmasın. Ve sevgili. Muhatabına beslediği o aziz ve derin sevgide yada maşukların enaniyetten sıyrılarak, surette batînın fevkaladeliklerine ermelerindeki o büyük aşkta o olmasın.. gösterilemez bu.

Onu görmekle şereflenen bile, böyle büyük bir aşka kapılıp, şerefli mahluk olmanın huzurunu yudumlarken, kimbilir ondaki aşkın boyutları neydi. Hangi yürek kaldıbilirdi onu, yada hangi yaratılmış bu mertebeye ermenin o ağır sorumluluğunu taşıyabilirdi...

No comments: