Tuesday, March 4, 2008

Kuantum Teorisi üzerine değişik bir mülahaza

Ünlü kuramcı Bohr, "Kuantum teorisiyle şok olmayan kimse, onu anlamamıştır" der. Gerçekten de matematiksel olarak açık bir şekilde ifade edilmesine karşın bu teorinin felsefi alanda hala çözümlenememiş pek çok problemi mevcut.

Kaynaklar böyle söylesede, ismini bir şekilde duyduğumuz yada duyamadığımız bu teorinin, sosyal hayata ciddi bir etkisi olmuş. Örneğin bugün tıpdan, eğlenceye dünyasına kadar birçok alanda kullanılan 'laser' bu teorinin varlığıyla bulunabilmiş. Yine Elektroniğin temeli sayılan transistor icadınada, bu teori ışık tutmuş. Bugünkü pc lerimizin, işlemcilerinin ve geçici belleklerinin transistorden ibaret olduğu, anakart ve ekran kartı gibi baskı devrelerinde birçok yerinde, transistor olduğu düşünülürse, transistorun hayatımızda ne kadar önemli bir yeri olduğu yadsınamaz bir gerçek.

Daha bunun gibi birçok önemli keşife yol açmış bu teorinin, en büyük düşünsel değişikliği ise, klasik fiziği tamamen etkisiz bırakması. 'Klasik fizik ile incelenen her sistem ya da olay birbirinden bağımsız olarak düşünülür; bu sistemi oluşturan ve birbiri İle iletişim olanağı bulunmayan varlıklar bütünüyle ayrı olarak ele alınır. Klasik olarak incelenen olay, gözlemci ve kullanılan deney aleti ile değişiklik göstermez. Kuantumda ise; gözlemci, gözlenen ve gözlem aleti birbiriyle bir bütünlük oluşturur. Bunlar birbirlerinden ayrı düşünülemez.'

Daha fazla ayrıntıya girip, iyice bulandırmadan, Kuantum teorisinin altını çizdiği, gözlem, gözlemci ve çevrenin birbirinden ayrı düşünülemeyeceği savı, hayli ilginç. Hayatımız bir bütün. Çevreyle, kendimizle ve bu ikisi arasında iletişimi kurduğumuz, uzuvlarla birlikte. Gözlemi yapanın, gözlemden bağımsız olmadığı, 'nasıl bakarsan, öyle görürsün' deyimini doğrular nitelikte. Tam bu anlama gelmese bile, gözlemi yapanın ciddi bir etkisi olduğu kesin. Yani 'güzel bakanın güzel görmesi' Kuantumun ifadeleriylede literatüre, geçmiş mi oluyor ne.:)

No comments: